Tazminat Hukuku

Tazminat, hukuka aykırı eylemde bulunarak birisine zarar veren kişinin, bu kusurlu eylemi sonrasında mağdurda meydana gelen zararı giderme yükümlülüğü olarak kabul edilmektedir.  Türk Borçlar Kanunu’nun 49.Maddesinde kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olacağı belirtilerek, haksız fiilden kaynaklı bir eylemin tazminat gerektireceği belirtilmiştir. Tazminat hukukuna ilişkin temel düzenleme Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olmasına karşın, tazminat yükümlülüğünün doğmasına neden olacak yasal düzenlemelere farklı kanunlarda da yer verilmiştir.

 

Kişi ve kurumların tazminat sorumluluklarının doğmasına neden olan en önemli hususlardan biri de, Karayolları Trafik Kanununa tabi bir motorlu aracın işletilmesinden kaynaklı zararlar oluşturmaktadır. 2918 S.K.nun 85.Maddesine göre bir motorlu aracın işletilmesinden kaynaklı olarak, bir kimsenin ölüm veya yaralanmasına neden olunması halinde; motorlu aracın sürücüsü, araç işleteni ve aracın zorunlu trafik sigorta şirketinin müşterek ve müteselsil sorumluluğu doğmaktadır. 

Tazminat yükümlülüğünü doğuran bir diğer olgu ise iş kazalarından kaynaklanmaktadır. İş kazasının tanımı 5510 SK.’nun 13.Maddesinde tanımlanmıştır. Yasa hükmüne göre zarar doğurucu bir hadisenin iş kazası olarak kabul edilebilmesi için kazaya uğrayan işçinin 5510 S.K.’na tabi sigortalı olması, kazanın işveren tarafından yürütülmekte olan bir iş nedeniyle meydana gelmesi ve meydana gelen kazanın işyeri sınırları içinde gerçekleşmesi gerekmektedir. İşyeri sınırları, bizzat iş yapılan alanla sınırlı olmayıp; 4857 S.K’ nun 2.Maddesi ve 5510 SK.’nun 11.Maddesi gereğince; İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayıldığı kabul edilmiştir. 

Görüldüğü üzere işyeri tanımı geniş tanımlanmış olup, bu tanıma uygun yerlerde meydana gelen kazalar iş kazası olarak kabul edilmektedir. Bununla beraber, 5510 S.K.’nun 13/e maddesinde; Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında bir kazaya maruz kalmaları halinde dahi, bu kazanın iş kazası olarak kabul edileceği hüküm altına alınmıştır. Tazminat hukukunun ülkemizde uygulamaları incelendiğinde; çok büyük bölümünün iş kazaları ve karayolları trafik kanunundan kaynaklı olduğu görülmektedir.